2 Şubat 2010 Salı

Zeka ne kadar çekici birşey ya...

bana insanlıkla ilgili ne düşündüğümü sorsanız, çok fazla insan olduğunu söylerim.
sorun başkaları ile beraber olmaktan hoşlanmamam değil, kendimi genellikle tek başıma daha rahat hissetmemden kaynaklanır.
daha çok sessizlikle anlaşmayı severim biraz, sözcüklere döküldüğünde genellikle anlaşmalar bozulur benim için. çünkü insanlar hep kendilerine anlamlı gelen şeyler söylerler.

ilk hayal kırıklığımı; gerçek hayal kırıklığımı; karşımdaki insanın benden farklı olduğunu anladığım zaman yaşadım.
nasıl bir acı bilinçlilikti o an.
hayal kırıklığım karşımdaki insanın benden farklı olmasına değil, benim kendi zekama hayranlığım içerisinde aslında bu farkı anlamayacak kadar aptal olmamaydı.

bir süre konuşmadım kendi sözcüklerimle.
kendini aptal gibi hissettiğin ve yaşadığın o kavrayışla; bildiklerinden emin olamadığın bir dönemde bir süre karşındakinin duymak istediklerini söylersin hep.
ayna gibi olursun, karşındakinin hareketlerini yansıtırsın ama sonuçta bir aynasındır; sadece karşındakinin görüntüsünü gösterirsin.

sonra yeniden konuşmayı öğrenirsin ama...
bu da aslında senin için herşeyin seninle ilgili olduğunu anladığın diğer bir anda olur.
verdiğin kararların sonuçlarının sadece seni etkilediğini, başkalarının hareketlerinin ise üzerinden akıp gitmesine izin vermenin rahatlığını gördüğünde arkana yaslanıp bir "oh be" dersin. "şimdi kendi sesimi duyuyorum."

sonra birşey olur, çok zekice bulursun, üzerinde kalmasına izin verip mutlu olursun.
bu sefer hayranlıktan kendin susarsın.

zeka ne çekici birşeydir ya...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder